Kalp hastaları için
ilaçlarla ilgili genel bilgiler
-
Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan
bir çok ilaç, çoğunlukla uzun süreli kullanılmaktadır. Oldukça önemli etkileri olan bu ilaçlar uygun olmayan durumlarda kullanıldığında yan etki sıklığı artmaktadır. (ritim
bozukluğu, kolesterol düşürücü ilaçlar, kalp yetmezliği ve hipertansiyon
ilaçları vb.). Bu ilaçlar bundan dolayı konunun uzmanı hekimler tarafından
reçete edilmelidir. "Başkasına şu ilaç iyi gelmiş, bana da iyi gelir"
düşüncesi çok yanlıştır.
-
Uzun bir tatil veya hafta sonu öncesinde,
yanınızda yeterince ilaç olduğuna emin olunuz.
-
Evinizden uzak olduğunuz dönem içerisinde,
acil durumlara karşı biten ilaçları tekrar tedarik edebilmek için yanınızda
reçetenizi (veya ilaç karnenizi) taşımalısınız.
-
Yurt dışına çıkıyorken, doktorunuz tarafından
yazılmış ve imzalanmış, hangi ilacın hangi durum için reçetelendiğini belirten
bir notu yanınızda götürmeniz yararlı olabilir.
-
Her zaman yanınızda yedek ilaç bulunsun. Son
kutuya başladığınızda yedek olarak bir kutu ilaç daha alınız. Birkaç gün
almasam bir şey olmaz diye düşünmeyiniz. Unutmayınız ki ilacı almadığınız
günler, ilacın verilme nedeni olan olaylar size zarar verecektir.

İlacın muhafaza edilmesi
-
İlaçlar, çocuklara karşı korunmuş kutularda ve
çocukların uzanamayacağı yerlerde muhafaza edilmelidir. İlaçların ambalajından
çıkarılıp, değişik sayıda bölmesi olan ilaç kutularında saklanması, alma
kolaylığı da sağladığından yararlı olabilir.
-
İlaçlar ısı, direk güneş ışığı, nemli
yerlerden (örn: lavabo yakınında) uzak tutulmalıdır.
-
Tarihi geçmiş ilaçlar uygun bir şekilde imha
edilmelidir. Eğer rasgele atılırsa çocuklar, evcil hayvanlar ve diğerlerinin
bu ilaçlardan zarar görme riski doğabilir.
Jenerik ilaçlar
İlaçları; markalı (brand name) ve Jenerik (generic)
diye ayırabiliriz. Markalı ilaçlar, ilacı bulup ortaya çıkaran firma tarafından
pazarlanır. Jenerik ilaçlar ise farklı firmalar tarafından aynı aktif maddeyi
kullanılarak yapılır ve aynı ölçüde güvenli ve etkin olması gerekir.
Çoğu ilaç, diğer ticari eşdeğerleri ile aynı
içeriği taşıyan jenerik eşdeğerlerine sahiptirler, ancak fiyatları birbirinden
farklı olabilir. İçindeki kimyasal madde aynı olmasına rağmen fiyatlarının
farklı olmasının nedenleri çeşitlidir (ambalaj, ham madde temini, ilacı ilk
çıkartan şirketin AR-GE masrafları vb). İlacın fiyatı ile etkisi arasında ilişki
yoktur. Bu jenerik ilaçlar için de geçerlidir. Yani pahalı ilaç her zaman en
iyisi değildir. İlaç seçiminde doktorun deneyimi önemlidir. Doktor ilaç
seçiminde ilacın aktif maddesine ve imalatçısına dikkat eder. Çoğu doktor ilaç
fiyatlarını bilmez bile (Ülkemizde 9000’e yakın, farklı isim ve ambalajda ilaç
bulunuyor!).
Jenerik ilaçlar aynı aktif içeriği içerirler ve
ticari markalı eşdeğerleriyle aynı dozaj ve güce sahip olması gerekir (Bunun
böyle olması için insanlar üzerine biyoeşdeğerlilik testlerinin yapılmış olması
gerekir). Boyar maddeler, aromalar, bağlayıcılar, dolgular gibi inaktif olan
içerikler ve hap boyutları farklı olabilir.
Eğer hasta hali hazırda ticari markalı bir ilacı
bir süredir alıyor durumda ise ilacı aniden jenerik bir ilaca değiştirmek her
zaman iyi bir fikir değildir. Bu özellikle “dar tedavi aralığı” olan (küçük doz
değişiklikleri önemli farklılıklar oluşturan) ilaçlar için önemlidir. Bu
durumlarda, jenerik ilaca geçmek, etki azalmasına veya ilacın emilmesindeki
küçük değişiklikler olması sonucu hastaya yeterli faydanın sağlanmaması sonucunu
doğurabilir. Dar tedavi aralığı olan ilaçlara örnek olarak, hormon yerine koyma
(replasman) tedavisi, bazı antikonvülsanlar (epilepsi tedavisi), bazı anti-astmatikler
(astım tedavisi) ve bazı anti-rejeksiyon (organ nakillerinde kullanılır)
ilaçları gösterilebilir.
Yavaş salınımlı (slow
releasing) ilaçlar
Yavaş salınımlı ilaç kullanan hastalar,
bunları bütün olarak yutmalıdırlar. Eğer tablet kırılır ya da ezilirse ilacın
büyük kısmı bir seferde emilmiş olacak ve ilaç doz aşımı belirtileri ortaya
çıkacaktır.
Yavaş salınımlı tabletler ilaç isminden sonra
gelen aşağıdaki kısaltmalardan biriyle ifade edilir: süreli salınım [time
release (TR)], sürekli salınım [sustained release (SR)], uzamış salınım [extended
release (ER)], uzun etkili [long-acting (LA)], kontrollü salınımlı [controlled
release (CR)].
Oral solüsyonlar
-
İlaç dozu için ilaç kutusundan çıkan özel
damlalık veya ölçek kullanılmalıdır.
-
Solüsyon bir bardak suya, turunçgillerden
olmayan meyve suyuna veya sodaya karıştırılmalıdır. Bardak bitirildiğinde az
bir miktar sıvı tekrar konulmalı ve çalkalanarak bu da içilmelidir, böylece
bardakta ilaç kalmadığından emin olunur.
-
İlaç sıvıya almadan hemen önce eklenmelidir.
Karıştırılıp hemen içilmemiş herhangi bir ilaç atılmalıdır.
-
Oral solüsyon elma püresi veya puding içine de
konulabilir.
Dozaj, kaçırılmış dozlar
ve doz aşımı
İlaçların dozajları, hastanın kilosu veya yaşının
yanında, hastalığının ne olduğuna ve hastalığının hangi aşamada olduğuna göre
değişir.
Eğer ilacın dozajı veya görünüşü öncekilerden
farklı ise yeni ilacı almadan önce hastalar doktorlarına danışmalıdırlar. Bir
çok hasta ilaçlarını alıp almadıkları konusunda sorun yaşamaktadır. İlaç koruma
kutucukları (haftanın her gününün yazılı olduğu gözler içerir), bu duruma
yardımcı olabilir. Bazı kutucuklar, günün farklı saatlerinde alınacak her ilaç
için farklı gözler içerir (sabah, öğle, gece ve/veya yatarken).
Çoğu ilaç sadece su ile alınmalıdır. Bazıları süt
ile alınmalıdır (veya yemek yedikten sonra suyla). Alınmasında özellik olan
ilaçlar doktorunuz tarafından belirtilir. Genel olarak, ilaçlar turunçgillere
ait meyve sularıyla alınmamalıdır. (Özellikle greyfurt suyu çoğu ilaçla
etkileşime girerek bazı ilaçların vücutta toksik düzeyde birikmesine yol
açabilir.)
Eğer ilaçlarınızı nasıl alacağınız konusunda
şüphedeyseniz doktorunuza veya eczacınıza danışmalısınız.
Kaçırılmış dozlar
Bir dozun atlanması durumunda, hastalar uzman veya eczacılarına ne yapacakları konusunda durumu danışmalıdırlar.
Eğer bir uzman tarafından böyle yapması
söylenmemişse hastalar hiçbir zaman, atladığı günü de içeren iki kat doz ilaç
almamalıdırlar.
İlaç doz aşımı
Aşırı doz belirtileri gösteren hastalar derhal
acil servisi aramalıdırlar. Hasta veya yakınındakilerin aşağıdaki bilgileri
bilmesi önemlidir:
Hastanın yaşı, kilosu, mevcut durumu (bilinci
yerinde, bilinçsiz, uykulu, kusuyor vb.), ilacın ismi, alınan ilaç dozu (ör: 50
miligram), orijinal olarak kutuda kaç hap bulunduğu, ilacın yutulduğu zaman,
yutulan ilaç miktarı.
Giderken hastanın şikayet ve belirtileri
kötüleşebileceğinden hastanın kendisi acile araç kullanarak gelmemeli,
başkasından götürmesini istemelidir.
Hastalar bir zehir merkezince ya da doktorları
tarafından istenmemişse kusturulmamalıdır.
Çoğu aşırı doz hastası hastaneye yatırılmayı
gerektirir.
Unutmayın; Aşırı doz veya zehirlenmeden
şüphelenilmesi durumunda ilk yapılacak şey acil servisi veya zehir kontrol
merkezini aramaktır.
Zehir Kontrol Merkezleri:
Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) (Merkez 24 saat
hizmet veriyor)
Telefon: 114 (Türkiyenin her yerinden)
Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi İlaç ve Zehir Bilgi Birimi
(HİZBİB)
Sıhhiye/Ankara
Telefonlar:
+90 312 311 89 40
+90 312 305 21 33
+90 312 305 21 34
http://www.hizbib.hacettepe.edu.tr/tr/menu/hizbib_hakkinda-1
İlaç yan etkileri
Olabilecek bir yan etkinin ciddiyeti hastadan
hastaya değişmektedir. Bu yüzden yan etkinin meydana gelmesi mutlaka ilacın
kesilmesiyle sonlanmayabilir. Yan etkiler her sistemde olabilir (sinir, cilt,
solunum, kalp, kan vs.)
Yan etkiye maruz kalan hasta hemen doktoruyla temasa geçmeli, ancak ilacını
aniden kesmemelidir.
İlaçların izlenmesi
Rutin uzman doktor ziyaretleri, ilaç kullanımını
gerektiren kalple ilişkili durumların tedavisinin olağan bir parçasıdır. Bu
ziyaretler, genellikle fizik muayene, kan basıncı kontrolü, kan tahlilleri ve
kalbin elektriksel aktivitesini veya atım hızını tespit etmeye yönelik
elektrokardiyogramları içerir.
Hastalar programlanmış tüm randevularına ve
şikayetleri geçmiş dahi olsa ilaçları almaya devam etmelidirler.
Hastalar, almakta olduğu ilaçlar konusunda
kendine sağlık hizmeti veren bütün herkesi (diş doktorları dahil)
bilgilendirmelidir. Bazı ilaçlar bazı tanısal amaçlı testlerin sonuçlarını, bazı
işlem veya cerrahi müdahalelerin seyrini etkileyebilir. Bazı ilaçlar başka
ilaçlarla etkileşebilir, her birinin veya her ikisinin etkinliğini azaltabilir
veya potansiyel olarak ciddi yan etkilere yol açacak şekilde reaksiyona
girebilir.
Hastalar, bazı özel durumlarda (Örn: kan
sulandırıcı bir ilaç olan coumadin, şeker hastalığında kullanılan insülin gibi)
hangi ilacı ne dozda aldıklarını belirten notları yanlarında (cüzdanları, kolye,
bilezik, künye vs.) taşımalıdır.
Bir uzmanın yönlendirmesi olmadan hastalar
ilaçlarını ani olarak kesmemelidirler. Bazı ilaçlar ani kesildiklerinde nöbet
gibi ciddi reaksiyonlara yol açabilirler ve düzenli olarak azaltılmalıdırlar.